Adaçayı hakkında bilgiler bulabileceğiniz bu tanıtım yazımızda ayrıca adaçayı nasıl demlenir, adaçayı ne işe yarar, adaçayı hangi hastalıklara iyi gelir, adaçayı nasıl hazırlanır, adaçayının faydaları, adaçayının yararları, adaçayı ile boğaz ağrısına gargara yapmanın yöntemleri, adaçayı demlerken dikkat edilmesi gerekenler gibi bilgiler vardır.
Adaçayı'nın faydaları
Mide ve bağırsak gazlarını giderir, mide bulantısını keser.
Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar, boğaz, bademcik ve dişeti
iltihaplarını giderir. Bakterilere, virüslere, mantar hastalıklarına karşı etki
gösterir. Göğsü yumuşatır ve astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter
söktürür. Banyo suyuna katılıp
yıkanılırsa zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
Adaçayı bademcik ve boğaz iltihabının (faranjit)
oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir.
İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı
gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi yapacaktır. Daha sonraki günlerde
haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz
enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.
Adaçayının Latince adının ilk kelimesi olan “salvia”
korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına gelmektedir. Adaçayının içerdiği
salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin
maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA-sentezini
etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engellemektedir. Adaçayında
bulunan önemli bir eterik yağ da, içerdiği cineoldür. Cineol, öksürüğü
engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal
bir öksürük engelleyicidir.
Tüm bunlara ek olarak, adaçayında bulunan antibiyotik
özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden
dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanım
imkânı sağlarlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak
hazırlanmak durumundadır. Çünkü birçok bitkinin içerdiği tabii antibiyotik
özelliği taşıyan etkin madde suda çözünmediğinden, suyla hazırlanmaları
durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği tabii antibiyotikler
suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, özellikle çocuklarınız için
sadece sıcak suda demleyerek gargara olarak hazırlanmasına imkân
vermektedirler.
Burada önemle belirtmek istediğim nokta, memleketimizde
yaklaşık otuzun üzerinde bilinen adaçayı çeşidi olmasıdır. Bunların önemli bir
kısmı yabanidir. Bazı yabani adaçayı türlerinin gargarası istenildiği düzeyde
etkili olamamaktadır. Bu yüzden adaçayını piyasadan alırken yabani olmayanını
almaya özen gösteriniz. Bundan emin değilseniz, bazı büyük marketlerde satılan
değişik firmalara ait paketlenmiş adaçayını kullanabilirsiniz.
Adaçayı Nasıl Demlenir?
1 tatlı kaşığı ince kıyılmış adaçayı 1 bardak kaynar suyla
haşlanır ve 5 dk demlenir süzülerek içilir. (adaçayı kesinlikle
kaynatılmamalıdır) Günde 1-2 bardak içilmesi tavsiye edilmektedir.
Adaçayı Gargara Olarak Nasıl Kullanılır?
Adaçayı gargarası için 2 kahve kaşığı kıyılmış adaçayı
yaprağı üzerine 150 ml kaynar su döküldükten sonra, üstü kapalı olacak şekilde
10 dakika kadar demlendikten sonra süzülür ve günde birkaç defa bu adaçayı suyu
ile gargara yapılır.
Bademcik iltihabı (tonsilit)
Tonsil adı verilen bademciklerin, bakteriler ve daha seyrek
olarak da virüsler tarafından oluşturulmuş iltihabına tonsillit denir. En genel
belirtisi yutma sırasında duyulan ve kulak ağrısıyla karışan şiddetli ağrıdır.
Bu ağrı küçük çocuklarda yemek yemeyi reddetme olarak kendini belli eder.
Ağrının yanı sıra yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kusma da sık görülen
belirtilerdir.
Bademcik iltihabı (tonsilit) olanların sabah kalktıklarında
ağız kokuları oldukça ağırdır. Dişlerini fırçaladıktan sonra koku biraz
hafifler, kahvaltı yaptıktan sonra da tamamen kaybolur. Gün boyu herhangi bir
ağız kokuları da olmaz. Çünkü gece boyu oluşan iltihap sabah kahvaltısı
yapılırken, besinlerle sürüklenerek taşınır. Ancak, gece uykuya geçildiği zaman
iltihap oluşumu tekrar başlar.
Her gün, ağız temizliği yapıldıktan sonra bir defa gargarasını
yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir.
Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabonuzdan eksik etmemeniz gerekir.
Hazırlanan adaçayı gargarası üç gün bozulmadan lavabonuzun rafında durabilir.
Bazı durumlarda bademcik ve/veya boğaz iltihabı kronikleşmiş
olabilir. Kronik bademcik veya kronik boğaz enfeksiyonları durumunda, adaçayı
pek yeterli olamamaktadır. Kronik bademcik veya kronik faranjit durumlarıyla
ilgili olarak ebegümeci bitkisini okuyunuz.
Dikkat
Faranjit ve bademcik problemi olanların kürleri uygularken
sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak
durmaları gerekir. Buna paralel olarak diş ve ağız temizliğine de özen
göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız.
Uygulamalarda belirtilen gargaraları mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra
yapınız.
Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların
dikkatli olmaları gereken bir konuyu açıklamak istiyorum. Çocukluk döneminde
boğaz iltihabı (faranjit) sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla ebeveynler
tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Size basit bir durum gibi
görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini göz ardı etmeyiniz ve
mutlaka hekiminize danışınız.
Akut Romatizmal Ateş ( ARA)
Akut Romatizmal Ateş (ARA), halk arasında “beta mikrobu”
denilen A grubu beta hemolitik streptokok bakterisinin neden olduğu farenjitten
veya sebebi yine aynı mikrop olan kızıldan birkaç hafta sonra ortaya çıkan
iltihabi bir hastalıktır. Okul çağındaki çocuklarda sıklıkla görülmektedir.
Streptokok enfeksiyonundan sonra yüz kişiden yaklaşık dördünde Akut Romatizmal
Ateş (ARA) gelişir. Her farenjitten sonra ARA gelişecek diye bir kural yoktur.
Ancak, ARA’nın özellikle kalpte ciddi hasarlar bırakabilme riski nedeniyle,
basit gibi görünen boğaz ağrılarında dikkatli olmak gerekir.
Diğer organ etkilenmelerinden farklı olarak, kalp iltihabı,
kalıcı hasarlara yol açabilmektedir. Kalbin endokard denilen dokusu, kalbin iç
yüzünü ve kalp kapakçıklarını örter. Kalp kapakçıklarındaki lezyonlar
iyileşirken, kapakçıklarda kalınlaşma, yapışma ve büzüşmeler meydana gelir.
Sonuç, kapakçık darlığı ve/veya yetmezliğidir. Romatizmal ateş, kalp kapakçığı
hastalıklarının birinci sıradaki nedenidir. Hastalıktan yaklaşık on-onbeş yıl
sonra romatizmal kalp hastalığı ortaya çıkabilir. Bu nedenle okul çağındaki
çocuklarınızın boğaz ağrılarını veya boğaza bağlı şikâyetlerini ihmal etmeyiniz
ve bir hekimin görmesini sağlayınız.
Adaçayı memleketimizde son yıllarda sıkça tüketilmeye
başlanmış bir çaydır. Ancak hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında
adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusuysa
kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü adaçayı yaprakları, dört
tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir. Bu maddelerin adları
aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Hamile bayanların hekimlerine danışmadan,
kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi
yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.
Değerli okuyucu, hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir.
Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini
kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel
olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve
tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi
veya kuruluşlardan bilgi alınız. Türkiye’de birçok bitkinin yörelere göre
farklı farklı isimleri olduğundan çoğu zaman istenilen doğru bitkiyi elde etmek
veya aldığınız bitkinin doğru bitki olduğundan emin olmak zorlaşmaktadır.
Adaçayı Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyucu:
Yaklaşık bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir
tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika ağzı kapalı olarak demlenir. Günde iki-üç
defa gargarası yapılır.
Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı
adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla suyunun
içinde bekletmeyiniz, mutlaka süzüp ayırınız. Hazırlanan gargara kırksekiz saat
bozulmadan banyo dolabınızda durabilir.
Önemli Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok
daha ucuz hem de amacınıza daha uygun olacaktır.
Adaçayının Zararları veya
Yan Etkileri Nelerdir?
Herhangi bir sağlık sorununda bitkisel droglar sadece tıbbi
onay olması halinde kullanılmalıdır.
Sürekli ve fazla miktarda kullanımdan kaçınılmalıdır.
Mide ve onikiparmak barsak ülserinde, hepatitte ve akut
gastritte adaçayı gibi uçucu yağ içeren bitkilerin kullanılmaması gerekir.
Düşük yapma olasılığını artıran bazı maddeler bulunduğundan
dolayı hamileler kullanmamalıdır.
Anne sütünün salgılanmasını azaltıcı özelliği bulunduğundan
emziren kadınlar kullanmamalıdır.
Bazı kişilerde kan basıncını yükseltebilir.
Küçük çocuklara içirilmesi tavsiye edilmez.
Konsantre adaçayı yağı içilmemelidir.
Adaçayı tarihte zirai ilaç olarak kullanılmıştır. Adaçayı bir parazit kovucu (uzaklaştırıcı) olduğu için adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. Antikçağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve saplarının zirai ilaç olarak serpilmesinin nedeni de budur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder